
Dökme Demir Çeşitleri: Hangi Seçim İşletmeniz için İdeal?
Şubat 24, 2025DKP Sac Nedir: Kullanım Alanları Hakkında Detaylı Rehber
Mart 10, 2025Metal yüzeylerin dayanıklılığını artırmak ve korozyona karşı uzun süreli koruma sağlamak, endüstriyel üretim süreçlerinde kritik bir rol oynar. Bu bağlamda pasivasyon işlemi, metal yüzeylerin kimyasal olarak işlenerek paslanmaya karşı daha dirençli hale getirilmesini sağlayan etkili bir yöntemdir. Günümüz endüstrisinde otomotivden havacılığa, inşaat malzemelerinden medikal cihazlara kadar pek çok sektörde bu işlem, dayanıklılık ve estetik beklentilerini karşılayan bir uygulama olarak öne çıkmaktadır. Bu yazıda pasivasyonun ne olduğu, süreç adımları, uygulandığı metal türleri, sağladığı avantajlar ve sektörel kullanım alanları gibi önemli noktaları ele alacağız.
Pasivasyon Nedir ve Neden Önemlidir?
Pasivasyon, metal yüzeylerin kimyasal bir işlemden geçirilerek koruyucu bir oksit tabakasıyla kaplanmasını ifade eden bir yüzey işleme yöntemidir. Bu işlem sırasında metal yüzey, çevresel faktörlerin yol açtığı korozyon ve aşınmaya karşı daha dirençli hale gelir. Özellikle paslanmaz çelik gibi alaşımlı metallerde, yüzeyin doğal koruma özelliklerini güçlendiren etkili bir yöntemdir. Bu yöntem, metalin çevresel faktörlere maruz kaldığı zorlu koşullarda dahi işlevselliğini ve estetik görünümünü korumasına yardımcı olur.
Bu işlemin en önemli avantajlarından biri, metalin oksidasyon sürecini yavaşlatmasıdır. İşlem sırasında metal yüzeyde oluşan pasif tabaka, oksijen ve nem gibi korozyonu tetikleyen unsurların yüzeye ulaşmasını engeller. Bu durum, özellikle otomotiv sektöründe çelik kullanımında kritik bir öneme sahiptir. Örneğin, araç üretiminde kullanılan çelik malzemeler, pasivasyon sayesinde uzun süreli dayanıklılık ve estetik görünüm sunar. Bunun yanı sıra işlemin uygulanması üretim süreçlerinin sürdürülebilirliğine de katkı sağlar, çünkü metal yüzeylerin ömrü uzatılarak kaynak tüketimi azaltılır.
Süreç Nasıl Gerçekleşir?
Pasivasyon, belirli adımlar izlenerek gerçekleştirilen sistematik bir yüzey işleme sürecidir. Bu işlem sırasında metal yüzey, öncelikle yüzeydeki kir, yağ, pas ve diğer yabancı maddelerden arındırılır. Daha sonra yüzeyin pasif hale getirilmesi için özel bir kimyasal çözeltinin kullanıldığı işlem adımları uygulanır. İşlemin her aşaması, paslanmaya karşı maksimum koruma sağlamak için dikkatle tasarlanmıştır.
Temizlik ve Hazırlık
İşlem, yüzeyin temizlenmesi ile başlar. Bu aşamada metal yüzey üzerindeki organik ve inorganik kirler, yağlar ve oksit tabakası temizlenir. Genellikle alkali temizleyiciler veya çözücüler bu işlem için kullanılır. Bu hazırlık, pasif tabakanın düzgün ve sürekli bir şekilde oluşmasını sağlamak için kritik bir öneme sahiptir.
Asitle Yıkama (Pikling)
Temizlik sonrası metal yüzey, genellikle nitrik asit veya sitrik asit gibi pasivasyon çözeltileriyle işlenir. Bu aşamada yüzeydeki yabancı metaller ve serbest demir iyonları gibi korozyonun başlamasına neden olabilecek unsurlar çözeltinin etkisiyle uzaklaştırılır. Böylece yüzey, pasif tabakanın oluşumu için ideal bir duruma getirilir.
Pasif Tabakanın Oluşumu
Asitle yıkama işlemi tamamlandıktan sonra, metal yüzey üzerinde koruyucu bir oksit tabakası oluşur. Bu pasif tabaka, metalin çevresel faktörlere maruz kaldığında oksitlenmesini yavaşlatan bir bariyer görevi görür. Pasivasyon çözeltisinin pH seviyesi, sıcaklığı ve uygulama süresi gibi faktörler bu tabakanın kalitesini doğrudan etkiler. Bu nedenle süreç dikkatle kontrol edilmelidir.
Durulama ve Kurulama
İşlem sonrasında yüzey, çözelti kalıntılarından tamamen arındırılmak için deiyonize su ile iyice durulanır. Kalıntıların yüzeyde kalması, korozyona yol açabileceğinden bu aşama oldukça önemlidir. Durulama sonrası yüzey tamamen kurutulur ve pasif hale getirilmiş metal kullanıma hazır hale gelir.
Kalite Kontrol ve Testler
Son aşamada yüzeyde oluşan pasif tabakanın kalitesi test edilir. Bu testler genellikle tuz püskürtme testleri, yüzey pürüzlülük ölçümleri ve oksit tabakasının kalınlık analizi gibi yöntemlerle gerçekleştirilir. Bu kontroller, işlemin etkinliğini doğrulamak ve metalin uzun vadeli performansını garanti altına almak için önemlidir.
Hangi Metal Yüzeylerde Uygulanır?
İşlem, çeşitli metal yüzeylerde uygulanabilir ve her bir metal türü, bu işlemin avantajlarından farklı şekillerde yararlanır. Ancak işlemin en etkili olduğu malzemeler, doğal olarak oksit tabakası oluşturma yeteneğine sahip olan alaşımlı metaller ve paslanmaz çelik türleridir. Özellikle korozyona karşı yüksek dayanıklılığın kritik olduğu sektörlerde, pasivasyon vazgeçilmez bir işlem haline gelmiştir.
Paslanmaz Çelik
Paslanmaz çelik, işlemin en sık uygulandığı metal türlerinden biridir. Bu metal, içerdiği krom sayesinde doğal bir pasif tabaka oluşturarak korozyona karşı direnç sağlar. Ancak üretim veya işleme süreçlerinde yüzeyde biriken serbest demir ve diğer yabancı maddeler bu doğal koruma mekanizmasını zayıflatabilir. İşlem, bu tür kirletici unsurları uzaklaştırarak paslanmaz çeliğin korozyon direncini en üst seviyeye çıkarır. Bu özellik, özellikle otomotiv, medikal cihazlar ve denizcilik sektörlerinde paslanmaz çeliğin uzun ömürlü kullanımını mümkün kılar.
Karbon Çelik
Karbon çelik, paslanmaz çeliğe göre daha az doğal korozyon direncine sahip olsa da işlem bu yüzeylerde de uygulanabilir. İşlem, karbon çeliğin yüzeyine ekstra bir koruyucu tabaka ekleyerek dış etkenlere karşı dayanıklılığını artırır. Bu, karbon çelik malzemelerin özellikle inşaat ve tarım makineleri gibi açık hava koşullarına maruz kalan uygulamalarda kullanılmasını sağlar.
Alüminyum ve Alaşımları
Alüminyum, doğal olarak ince bir oksit tabakası oluşturma eğilimindedir. Ancak bu doğal tabaka her zaman yeterli korozyon direnci sağlamayabilir. İşlem, alüminyum yüzeyde daha tutarlı ve koruyucu bir tabaka oluşturur. Havacılık ve elektronik gibi sektörlerde kullanılan alüminyum alaşımlarının dayanıklılığını artırmak için bu yöntem sıklıkla tercih edilir.
Titanyum
Titanyum, doğal olarak pasif bir metal olarak bilinir ve birçok korozif ortamda dayanıklılık sunar. Pasivasyon işlemi, titanyum yüzeyindeki oksit tabakasını güçlendirerek korozyona karşı ekstra bir koruma katmanı sağlar. Bu nedenle titanyum malzemeler medikal implantlardan kimyasal işleme ekipmanlarına kadar çeşitli hassas uygulamalarda kullanılır.
Bakır ve Bakır Alaşımları
Bakır ve bronz gibi bakır alaşımları, genellikle paslanmaya karşı dayanıklı olmakla birlikte çevresel etkiler nedeniyle yüzeyde istenmeyen oksitlenme ve kararma yaşayabilir. Pasivasyon işlemi, bu metallerin yüzeyini koruyarak hem estetik görünümünü hem de işlevselliğini artırır. Özellikle dekoratif amaçlı ve elektrik iletkenliği önemli olan uygulamalarda bu işlem önem taşır.
İşlemin Sağladığı Uzun Süreli Koruma Nasıl Çalışır?
İşlemin sağladığı uzun süreli koruma, metal yüzeyinde oluşturulan ince ve dayanıklı bir oksit tabakasının işlevine dayanır. Bu pasif tabaka, metalin çevresel faktörlerle doğrudan temasını engelleyerek oksidasyon, korozyon ve aşınma gibi olumsuz etkilerin önüne geçer. İşlem sırasında meydana gelen bu koruyucu tabaka, yüzeyin özelliklerine bağlı olarak hem mikroskobik hem de makroskobik düzeyde etkili bir bariyer oluşturur.
1. Koruyucu Oksit Tabakasının Yapısı
Pasivasyon işlemi sırasında metal yüzeyde oluşan oksit tabakası, metalin doğal yapısından kaynaklanan özelliklerle güçlendirilir. Örneğin, paslanmaz çelikteki krom elementi, nitrik asit veya sitrik asit gibi çözeltilerle işleme tabi tutulduğunda yüzeyde yüksek yoğunluklu bir krom oksit tabakası meydana gelir. Bu tabaka, metalin oksijen ve nem gibi korozyon tetikleyicilerle temasını engeller. Böylece metal, agresif çevresel koşullarda bile uzun süre dayanıklılığını korur.
2. Korozyon Sürecinin Yavaşlatılması
Pasif tabaka, çevreden gelen oksijen moleküllerinin metal yüzeyine ulaşmasını engelleyerek korozyon sürecini yavaşlatır. Bu tabakanın yoğunluğu ve homojenliği, işlemin başarısında kritik bir rol oynar. Yüzeyde herhangi bir çatlak veya düzensizlik oluşmadığı sürece, bu koruyucu bariyer metali dış etkenlere karşı tam anlamıyla koruma altına alır. Bu durum, özellikle nemli ve tuzlu ortamlarda çalışan otomotiv sektörü gibi alanlarda oldukça avantajlıdır.
3. Metal Yüzeyin Kendini Onarma Yeteneği
İşlem sonrasında oluşturulan tabaka, kendini onarma özelliğine sahiptir. Örneğin, paslanmaz çelikteki krom oksit tabakası, yüzeyde meydana gelen küçük çizikler veya aşınmalar sonucunda yeniden oluşarak koruyuculuğunu devam ettirebilir. Bu kendini yenileme mekanizması, pasivasyonu diğer yüzey koruma yöntemlerinden ayıran en önemli özelliklerden biridir.
4. Uzun Süreli Performans ve Estetik Görünüm
Pasivasyon, metalin sadece dayanıklılığını artırmakla kalmaz, aynı zamanda yüzeyde estetik bir görünüm sağlar. Paslanmaz çeliğe uygulandığında, yüzeye parlaklık ve düzgün bir doku kazandırır. Bu özellik, özellikle tasarım ve görünümün önemli olduğu otomotiv sektöründe tercih edilme nedenlerinden biridir. Örneğin, araçların görünür metal aksamları, işlem sayesinde hem dayanıklı hem de estetik bir yapıya sahip olur.
5. Çevresel ve Ekonomik Katkılar
Pasivasyon işlemi, metallerin ömrünü uzatarak çevresel ve ekonomik faydalar sağlar. Daha az korozyon, metalin daha az bakım ve onarım gerektirmesi anlamına gelir. Bu durum, kaynakların daha verimli kullanılmasını sağlayarak işletmelere maliyet avantajı sunar. Ayrıca metallerin kullanım ömrü uzadığı için daha az atık oluşur, bu da sürdürülebilirlik açısından önemli bir avantajdır.
Dikkat Edilmesi Gerekenler
Sürecin başarıyla uygulanabilmesi için her aşamasında dikkat edilmesi gereken önemli noktalar bulunmaktadır. Bu faktörler, yalnızca metal yüzeyde ideal bir koruyucu tabaka oluşmasını sağlamakla kalmaz, aynı zamanda işlem sırasında oluşabilecek hataların önüne geçilmesine yardımcı olur.
1. Metal Türüne Uygun Kimyasal Seçimi
İşlem sırasında kullanılan kimyasal çözeltiler, işleme tabi tutulacak metalin türüne uygun olarak seçilmelidir. Örneğin, paslanmaz çelikte nitrik asit ve sitrik asit çözeltileri etkili bir şekilde kullanılırken, alüminyum ve titanyum gibi metaller için farklı kimyasal formüller tercih edilir. Yanlış çözelti seçimi, metal yüzeyde aşınmaya veya istenmeyen reaksiyonlara yol açabilir.
2. Yüzey Temizliğinin Önemi
İşleme başlamadan önce metal yüzeyin tamamen temizlenmiş olması kritik bir adımdır. Yüzeyde kalan yağ, kir veya oksit tabakası, pasif tabakanın düzgün bir şekilde oluşmasını engelleyebilir. Temizlik için uygun çözücülerin ve yıkama tekniklerinin kullanılması, işlemin başarısını doğrudan etkiler.
3. Çözelti Konsantrasyonu ve Süre Kontrolü
İşlem sırasında kullanılan kimyasal çözeltilerin konsantrasyonu ve uygulama süresi dikkatle kontrol edilmelidir. Fazla yoğun çözeltiler veya aşırı uzun süreler, metal yüzeyde aşınmalara yol açabilirken, düşük konsantrasyonlar veya yetersiz süreler koruyucu tabakanın oluşmasını engelleyebilir. İşlem parametrelerinin metal türüne ve işlem gereksinimlerine göre optimize edilmesi gerekir.
4. Sıcaklık ve pH Seviyesi Kontrolü
Kullanılan çözeltilerin sıcaklık ve pH seviyesi de işlem verimliliğini etkileyen önemli faktörlerdir. Çözelti sıcaklığı çok yüksek olduğunda metal yüzeyde deformasyon oluşabilir, çok düşük olduğunda ise oksit tabakası oluşumu yavaşlar. Benzer şekilde uygun pH seviyesi korunmazsa kimyasal reaksiyonlar yetersiz kalabilir.
5. Çevresel ve Güvenlik Faktörleri
Kullanılan kimyasallar genellikle aşındırıcı ve tehlikeli özelliklere sahiptir. Bu nedenle işlemin güvenli bir ortamda gerçekleştirilmesi büyük önem taşır. Çalışanların uygun kişisel koruyucu ekipman kullanması ve işlem alanının yeterli havalandırmaya sahip olması gerekir. Ayrıca atık kimyasalların çevreye zarar vermeyecek şekilde bertaraf edilmesi gereklidir.
6. Kalite Kontrol ve Test Süreçleri
İşlem tamamlandıktan sonra yüzeyin koruyucu tabaka kalitesinin test edilmesi, uzun süreli dayanıklılık açısından gereklidir. Bu testler, tuz püskürtme testleri, yüzey pürüzlülük ölçümleri veya oksit tabaka kalınlığını belirlemeye yönelik analizler şeklinde gerçekleştirilebilir. Bu aşama, işlemin etkinliğini doğrulamak için kritik bir adımdır.
7. Metal Yüzeyin Kullanım Ortamı
İşlemin etkinliği, metalin kullanım ortamına bağlıdır. Örneğin, çok nemli veya yüksek tuz içeriğine sahip ortamlarda kullanılacak metallerde, işlem sonrası ek koruma önlemleri gerekebilir. Bu nedenle işlem öncesinde metalin maruz kalacağı çevresel koşullar dikkate alınmalıdır.
8. Uygulama Standartlarına Uyum
Uluslararası standartlara uygun çalışma yapmak, işlem kalitesini artırır ve ürünlerin daha geniş bir pazarda kabul görmesini sağlar. Örneğin, ASTM A967 veya AMS 2700 gibi standartlara uyumlu olarak gerçekleştirilen işlemler, yüksek kalite güvencesi sunar.
Sektörel Kullanım Alanları
Pasivasyon işlemi, metallerin dayanıklılığını artırma ve çevresel koşullara karşı koruma sağlama özellikleri sayesinde birçok sektörde yaygın bir şekilde kullanılmaktadır. Farklı endüstrilerdeki uygulama alanları, bu işlemin esnekliği ve sağladığı avantajlarla doğrudan ilişkilidir.
Otomotiv Sektörü
İşlem, otomotiv sektöründe çelik ve diğer metallerin korozyona karşı korunmasında kritik bir rol oynar. Araçların motor parçaları, şasi, egzoz sistemleri ve diğer metal bileşenleri genellikle zorlu çevresel koşullara maruz kalır. Bu işlem sayesinde bu parçalar uzun süre dayanıklılığını korur, aynı zamanda estetik görünümünü de muhafaza eder. Özellikle araçların paslanmaz çelikten üretilen dış yüzeylerinde ve iç aksamlarda, bu işlem kalite ve uzun ömürlülüğü garanti altına alır.
Havacılık ve Uzay Sanayii
Havacılık ve uzay endüstrisinde kullanılan metal parçalar, aşırı sıcaklık değişimleri, yüksek basınç ve nem gibi ekstrem koşullarla karşılaşır. Pasivasyon, bu tür uygulamalarda kullanılan paslanmaz çelik, alüminyum ve titanyum alaşımlarını korozyona karşı koruyarak güvenilirlik sağlar. Ayrıca bu işlem sayesinde uçakların ve uzay araçlarının metal bileşenleri, yüzey bozulması yaşamadan uzun yıllar boyunca performans göstermeye devam eder.
Tıbbi Cihaz ve Ekipman Üretimi
Tıbbi cihazlarda ve ekipmanlarda kullanılan metallerin, sterilizasyon süreçlerine dayanıklı ve biyouyumlu olması gerekir. İşlem, özellikle cerrahi aletler, implantlar ve medikal cihazların üretiminde yaygın olarak uygulanır. Pasivasyon sayesinde bu ürünlerin yüzeyi daha dayanıklı ve sterilize edilmeye uygun hale gelir. Titanyum ve paslanmaz çelik gibi metallerin biyomedikal uygulamalardaki başarısı, pasivasyonun sağladığı koruma ile doğrudan ilişkilidir.
Gıda ve İçecek Endüstrisi
Gıda işleme ekipmanlarında ve içecek üretim tesislerinde kullanılan metallerin hem korozyona karşı dayanıklı hem de gıdayla temasında güvenli olması gerekir. Bu işlem, bu ekipmanlarda paslanmaz çelik yüzeylerdeki serbest demir kalıntılarını ortadan kaldırarak korozyon riskini azaltır. Bu, gıda üretiminde kullanılan tanklar, borular, karıştırıcılar ve diğer ekipmanların hijyenik kalmasını sağlar.
Kimya ve Petrokimya Sanayii
Kimya ve petrokimya tesislerinde, asitler, bazlar ve diğer aşındırıcı maddelerle temas eden metal yüzeyler için dayanıklılık büyük önem taşır. Pasivasyon işlemi, bu sektörde kullanılan metal ekipmanların ve boru sistemlerinin korozyon direncini artırarak operasyonel sürekliliği destekler. Ayrıca kimyasal maddelerin neden olabileceği sızıntı ve ekipman arızalarını önler.
Elektrik ve Elektronik Sektörü
İşlem, elektronik cihazlarda kullanılan metallerin korozyona karşı korunmasında da önemli bir yere sahiptir. Özellikle bağlantı noktaları, devre kartları ve dış koruma yüzeylerinde kullanılan metaller, pasivasyon sayesinde hem dayanıklılık kazanır hem de işlevselliklerini uzun süre korur. Bu işlem, aynı zamanda elektrik iletkenliğini olumsuz etkilemeden yüzeyin korunmasını sağlar.
Denizcilik Sektörü
Denizcilik sektörü, metallerin sürekli olarak tuzlu suya ve yüksek nem seviyesine maruz kaldığı zorlu bir ortam sunar. İşlem, gemilerin, yatların ve açık deniz platformlarının metal yüzeylerini korozyona karşı koruyarak bu yapıların kullanım ömrünü uzatır. Özellikle paslanmaz çelik ve alüminyum gibi metallerde bu işlem, deniz suyu ve hava koşullarına karşı etkili bir koruma sağlar.
İnşaat ve Yapı Sektörü
Pasivasyon, inşaat sektöründe çelik konstrüksiyonların, köprülerin ve diğer metal yapıların dayanıklılığını artırmak için sıklıkla uygulanır. Bu işlem sayesinde bu yapılar, dış hava koşullarına maruz kalmalarına rağmen uzun yıllar boyunca sağlam kalır. Ayrıca bu işlem dekoratif metal yüzeylerde estetik görünümü korumak için de tercih edilir.
Pasivasyon ve Alternatif Yüzey Koruma Yöntemlerinin Karşılaştırması
Metal yüzeylerin dayanıklılığını artırmak ve korozyondan korumak için pasivasyon dışında da çeşitli yöntemler kullanılmaktadır. Bu alternatif yöntemler arasında kaplama, anodizasyon, galvanizleme ve boyama gibi işlemler yer alır. Ancak her yöntemin kendine özgü avantajları ve sınırlamaları bulunmaktadır.
Pasivasyon
- Avantajları: Metal yüzeyde ince bir oksit tabakası oluşturarak metali doğal bir şekilde koruma altına alır. Bu tabaka, metalin kimyasal özellikleriyle uyumlu olduğu için yüzeyde herhangi bir ek malzeme veya kaplama bulunmaz. Bu durum, özellikle paslanmaz çelik gibi alaşımlarda estetik bir görünüm sunarken, yüzeyin dayanıklılığını artırır. Aynı zamanda çevresel etkilerle kendini yenileyebilme özelliğine sahip bir koruma sağlar.
- Dezavantajları: İşlem, tüm metallerde uygulanamaz ve en iyi sonuçlar paslanmaz çelik, alüminyum ve titanyum gibi belirli metallerde elde edilir. Ayrıca yalnızca yüzeydeki korozyon direncini artırır, mekanik aşınmaya karşı koruma sağlamaz.
Kaplama (Coating)
- Avantajları: Kaplama işlemi, metal yüzeyin üzerine bir koruyucu katman ekleyerek korozyona, aşınmaya ve kimyasal etkilere karşı üstün koruma sağlar. Kaplama türleri arasında toz boyalar, polimer kaplamalar ve seramik kaplamalar bulunur. Bu yöntem, geniş bir renk ve doku seçeneği sunarak estetik açıdan da avantaj sağlar.
- Dezavantajları: Kaplama zamanla çatlayabilir, soyulabilir veya aşınabilir. Ayrıca uygulama sırasında yüksek hassasiyet gerektirir ve yanlış bir uygulama yüzeyde düzensizliklere neden olabilir. Pasivasyona kıyasla daha kalın bir tabaka oluşturduğu için mekanik işlemler sonrasında yeniden uygulanması gerekebilir.
Anodizasyon
- Avantajları: Anodizasyon, özellikle alüminyum gibi metallerde yüzeyi oksitleyerek koruyucu bir tabaka oluşturur. Bu işlem, pasivasyon gibi kimyasal bir tabaka oluştursa da, estetik açıdan daha fazla renk ve doku seçeneği sunar. Ayrıca, yüzey sertliğini artırdığı için çizilmelere karşı daha dayanıklıdır.
- Dezavantajları: Anodizasyon yalnızca belirli metal türlerinde uygulanabilir. Ayrıca kimyasal olarak daha karmaşık bir süreç gerektirir ve maliyeti pasivasyondan daha yüksek olabilir.
Galvanizleme
- Avantajları: Galvanizleme, metal yüzeyi çinko kaplama ile koruma altına alır ve özellikle karbon çelik gibi metallerde korozyona karşı etkili bir yöntemdir. Dış mekan uygulamalarında, galvanizli çelik uzun süre dayanıklılık gösterir.
- Dezavantajları: Galvanizleme yüzeyde kalın bir kaplama oluşturur, bu da estetik beklentileri karşılamakta yetersiz kalabilir. Ayrıca kaplama zarar gördüğünde koruma etkinliğini kaybeder. Çinko kaplama da zamanla oksitlenebilir ve düzenli bakım gerektirebilir.
Boyama
- Avantajları: Boyama, metallerde hızlı ve ekonomik bir yüzey koruma yöntemi olarak öne çıkar. Geniş renk seçenekleri ve kolay uygulanabilirliği sayesinde birçok sektörde tercih edilir.
- Dezavantajları: Boyama, korozyon direnci açısından pasivasyon kadar etkili değildir. Boya kaplaması çatladığında veya aşındığında metal yüzey doğrudan çevresel etkilere maruz kalır. Ayrıca boyanın yeniden uygulanması düzenli bakım gerektirir.